Uzayda oksijen nasıl üretilir sorusuna kısa cevap olarak; astronotlar ve kozmonotlar Dünya’dan oksijen getirirler ve sudan elektrik geçirerek oksijen üretirler. Buna elektroliz diyoruz. Uzay istasyonundaki hava ve su aslında Dünya’dan gelir. Astronotlar ve kozmonotlar, bu hayati malzemeleri uzay istasyonuna Soyuz kapsülleri (bir tür uzay aracı) ile seyahat ederken naklederler. Astronotlar ve kozmonotlar ayrıca Russian Progress ve American Dragon gibi vidasız uzay gemilerinden de malzeme alıyorlar. Vidasız gemi, gemide kimse olmadığı anlamına gelir. Astronomi dünyasında uzayın dezavantajlarına böyle çözümler bulmak insanoğlunun yapmış olduğu en iyi örneklerden biridir.
Yaşam destek sistemi:
ISS'deki yaşam destek sistemleri oksijen sağlar, karbondioksiti emer ve astronotların kendilerinden gelen buharlı emisyonları yönetir. Bu, uzayda kolay nefes almanın bir parçasıdır. ISS'deki yaşam destek sistemleri, yalnızca oksijen sağlamamalı ve kabin atmosferinden karbondioksiti uzaklaştırmamalı, aynı zamanda insanların küçük miktarlarda yaydıkları amonyak ve aseton gibi gazların birikmesini de önlemelidir.
Bilim deneylerinden elde edilen buharlı kimyasallar, hava beslemesindeki diğer unsurlarla öngörülemeyen şekillerde birleşirlerse potansiyel bir tehlikedir. İstasyondaki oksijenin çoğu, suyu hidrojen gazı ve oksijen gazına bölmek için ISS güneş panellerinden gelen elektriği kullanan "elektroliz" adı verilen bir süreçten gelir.
Elektroliz nedir?
Elektroliz, kimyasal bir değişikliği gerçekleştirmek için elektrik akımının bir maddeden geçirildiği süreçtir. Kimyasal değişim, maddenin bir elektron kaybettiği veya kazandığı bir değişikliktir (oksidasyon veya indirgeme). İşlem, pozitif ve negatif yüklü iyonlar içeren bir çözeltiye daldırılan ve ayrı tutulan pozitif ve negatif elektrotlardan oluşan bir aparat olan bir elektrolitik hücrede gerçekleştirilir.
Dönüştürülecek madde elektrodu oluşturabilir, çözeltiyi oluşturabilir veya çözelti içinde çözülebilir. Elektrik akımı (yani elektronlar) negatif yüklü elektrottan (katot) girer; Çözeltinin bileşenleri bu elektroda hareket eder, elektronlarla birleşir ve dönüştürülür (indirgenir). Ürünler nötr elementler veya yeni moleküller olabilir. Çözeltinin bileşenleri ayrıca diğer elektroda (anot) gider, elektronlarından vazgeçer ve nötr elementlere veya yeni moleküllere dönüştürülür (oksitlenir). Dönüştürülecek madde elektrot ise reaksiyon genellikle elektrotun elektronları bırakarak çözündüğü bir reaksiyondur.
Bu arada, bunu evde denememelisiniz. Su ve elektrik normalde karışmaz ve denemek çok tehlikeli olabilir. Uzay istasyonunun geniş güneş panelleri, güneş ışığını güce dönüştürdüğü için uzay istasyonunda Dünya’dan gelmeyen tek bir şey vardır o da elektriktir. Hidrojen, su ve metan üretmek için karbondioksit (astronotların ve kozmonotların soluduğu) ile birleştirilir. Böylece şimdi içilecek biraz daha su var demektir, metan ise özel havalandırma deliklerinden uzaya atılan atıktır.
Geri dönüşüm ile su!
Dünya'dan gelen taze malzemeler uzay istasyonunu sürdürmek için yeterli değildir. Bu, uzay istasyonundaysanız gerçekten, gerçekten geri dönüşüme meraklısınız demektir. Uzay istasyonunun su geri dönüşüm sistemi atık su, ter ve hatta idrardan saf içme suyu bile üretir. Astronot Douglas Wheelock'un sözleriyle, "Dünün kahvesi, yarının kahvesidir."
Birbirine bağlanmış oksijen ve hidrojen atomlarından oluşan su, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda oksijen beslemesini sürdürmek için de kullanılıyor. Astronotlar ve kozmonotlar, elektriğin sudan geçirilmesini içeren elektroliz adı verilen bir işlem kullanarak oksijeni hidrojenden ayırabiliyorlar.
0 Yorum