Yaşlanmak, insanların hayat çizgisinde doğmak kadar doğal bir durumdur. Ancak yaşlanmanın vücut ve ruh üzerindeki etkileri ve sonuçları aynı değildir. Çevremizde mutlu ve enerjik yaşlıları görebileceğimiz gibi mutsuz ve enerjisi bitmiş gençlerle de karşılaşabiliriz. Yaşlanmak, pek çoğumuzun bildiği gibi hücre üretim sayımızın yıkım sayımızdan az olması durumu olarak adlandırılsa da aslında DNA sarmalımızın ucundaki, sarmalı koruyan telomer isimli kısımların her hücre bölünmesinde kısalması ile bağlantılıdır. DNA sarmalımızı koruyan bu kısımların anne karnında embriyo halindeyken on beş bin BP (BP, base pair- baz çifti), doğum anında on bin BP ve yaşlılıkta üç-dört bin BP olduğu saptanmıştır. Yaşlılıkta telomer seviyesi üç-dört bin BP seviyelerine inen hücreler görevlerini yerine getiremez ve en basit olarak ölerek kırışıklıklara sebep olur.
[zombify_post]