Somatik Deneyimleme Nedir?

İnsan zihninin derinliklerinde yatan sorunların sinir sistemine olan etkileri ve tedavilerini anlattığımız yazımıza hoş geldiniz. İyi deneyimler!


Psiko-biyolojik bir yaklaşım türü olan somatik deneyimleme, travmanın biyolojik temelleri üzerine yapılır. Kişilerde travmatik yaşanılanlar ile ortaya çıkan sinir sistemlerindeki biriken aşırı gerilimlerin boşaltılmasını amaçlayan bir çalışma olarak görülebilmektedir. Geçmişi geçmişte bırakmayı hedef alan bu çalışma bugüne odaklanabilmeye hizmet etmektedir. 

Somatik deneyimlemenin anlaşılabilir olması için sinir sisteminin ve travmatik olayın sinir sistemi üzerindeki tahribatını bilmek gerekir. Tüm insanlarda travmalarla başa çıkabilecek ve kendi kendini iyileştirebilecek bir potansiyel vardır. Yardımcı olunan konu bu potansiyelin ortaya çıkarılmasını sağlamaktır. 

Bu sistem nasıl çalışır?

Otonom sinir sistemi sempatik sistem ve parasempatik sistem olmak üzere ikiye ayrılır. Bu sistemlerin nasıl çalıştıkları hakkında bilgi sahibi olmak travma ile karşılaşmış insanların tepkilerini anlamayı da kolaylaştırmaktadır. 

Tehlikeli durumlar karşısında devreye girerek bedene sinyaller gönderen sinir sistemine sempatik sinir sistemi olarak adlandırılmaktadır. Olası tehlike ve tehdit durumları ortadan kalktıktan sonra devreye giren ve vücudun sakinleşmesine yardımcı olan sistem ise parasempatik sinir sistemidir. 

Travma ve sinir sistemi arasındaki bağ nasıldır?

Kişinin beklemediği anlarda ortaya çıkan, kişiyi fiziksel ve duygusal anlamda sarsan olayları travma olarak adlandırmak mümkündür. Günlük rutin içerisinde alınan bir vefat haberi, çocukluk yıllarına ait bir istismar veya bir yakının ciddi bir rahatsızlığının varlığının ortaya çıkması gibi olaylar travma yaşanmasına neden olabilmektedir. Doğrudan ya da dolaylı yollardan duygusal ve bedensel bütünlüğün bozulmasına etki eden tüm olayları da travma olarak nitelendirmek olasıdır. 

Sinir sistemine kaldırabileceğinden fazlası yüklendiğinde sinir sistemi “donma” tepkisi ile karşılık verir. Bu durum sinir sisteminin sağlıklı bir çalışma sergilemesinin önüne geçer. Bir travma ile karşılaşıldığı zaman beynin alt katmanı olan sürüngen beyin ilk cevapları vermeye başlar. Sonrasında limbik sistemin devreye girmesi ile travma sinir sistemini etkisi altına almaya devam eder. Son olarak etkilenen bölüm ise üst katmandır. Üst katmanda yer alan iletişim, dil, düşünme, tahlil etme ve neden-sonuç ilişkisi kurma kısımları zarar görmeye başlar. 

Yaşanılan travma ile aslında birlikte çalışması gereken bu üç katman kendi başlarına çalışmaya ve durumu kurtarmaya çalışmaktadır. Bir türlü organize olamayan bu katmanlar bedenin sinyaller vermesine neden olur. Tehlike tamamen ortadan kalkmış olsa dahi tehlike anında yaşanılan hızlı kalp atışları, terleme, mide bulantısı ve baş dönmesi gibi olaylar şiddetini sürdürmeye devam edebilir. Travmatik olayın üzerinden uzun yıllar geçmiş olması bile travma etkisinin sonrasında yaşanılan fiziksel semptomların yeniden ortaya çıkmasını tetikleyebilmektedir. 

Sağlıklı bir ruh haline sahip olmak ve fiziksel olarak da bunu desteklemek istersek yapmamız gereken geçmişi geçmişte bırakmak ve bugüne odaklanmak olacaktır. Geçmişte yaşanmış olumsuz deneyimlerin bugünü elinizden almasına asla izin vermemelisiniz. Bu duygu ve fiziksel durumlar ile kendi kendinize başa çıkamadığınız durumlarda ise mutlaka bir uzman ile görüşmenizde gerekmektedir. 


Beğendiniz mi? Paylaşmayı Unutmayın!

Sizin Tepkiniz Nedir?

Üzgün Üzgün
0
Üzgün
Komik Komik
0
Komik
Tatlış Tatlış
0
Tatlış
Sinirli Sinirli
0
Sinirli
Şaşkın Şaşkın
0
Şaşkın

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir