Obsesyon kelime anlamı olarak takıntı demektir. Obsesif ise takıntılı ve saplantılı olan anlamına gelir. Hastalığın adı aslında böyle düşününce yaşattığı zorluğu da tanımlıyor. Kompülsif ise “compulsive”den dilimize geçmiştir. Compulsive kelimesinin karşılığı zorlayıcıdır. Kısaca OKB olarak da adlandırılan bu rahatsızlık psikolojik duygu durum bozukluklarının en başında gelir. Kişilerin saplantılı ve zorlayıcı davranışlarını kontrol edememe durumu olarak tanımlanabilmektedir. Saplantılı düşüncelerin karakterize olmuş halini yaşayan bireyler, günlük hayatlarını zora sokacak davranışlar sergilerler.
OKB belirtileri nelerdir?
Obsesif kompülsif bozukluk tanısı konmuş bireylerin içlerinde bulundukları bu durumu fark etmeleri mümkün değildir. Yaşadıkları durumları mantıklı çerçeveden değerlendiremedikleri için OKB rahatsızlığı yaşayanlar kendi kendilerine iyileşemezler. Sadece obsesif belirtileri sahip olunabileceği gibi hem obsesif hem de kompülsif belirtilerini bir arada yaşamak mümkündür. Bu rahatsızlıktan mustarip kişilerde belli başlı davranış şekilleri görülür. Bu davranışlar arasında kirlenmekten korkmak, daima düzenli olmak, simetrik olmayan şeylere karşı aşırı rahatsızlık, başka kişilerin dokunmuş olduğu nesnelere dokunamamak, el sıkışmaktan kaçınmak, sürekli ve düzenli olarak el yıkamak, mikroplardan aşırı korkmak, sürekli her şeyi kontrol etme isteği, belirli bir kalıp dâhilinde sayma ve kapının veya ocağın kapalı olduğunu kesinleştirmek adına sürekli kontrol etmek gibi davranışlar yer alır.
OKB'de tanı koymanın önemi nedir?
Hastalığın teşhisi için laboratuvar ortamında yapılabilecek bir test olmadığını söyleyebiliriz. Teşhis, hastanın uzman bir doktor ile yapacağı psikolojik değerlendirmeler sonrası konulabilmektedir. Psikiyatrist tarafından hastaya uygulanan psikolojik ölçümler esnasında duygular, düşünceler, semptomlar ve kişinin davranış kalıpları titizlikle incelenir. Bazen anksiyete, mental sağlık bozuklukları veya şizofreni ile karıştırılabilen bu rahatsızlığın tanısı kesinlikle uzman bir hekim tarafından koyulmalıdır.
Obsesif kompülsif bozukluk rahatsızlığı yaşayan bireyler tedavi edilmediklerinde, durumları zamanla kendi kendine iyiye gitmez. Bilişsel davranışçı terapi çok düşük bir ihtimalle kendiliğinden iyileşebilen OKB rahatsızlığının tedavisinde en sık kullanılan yöntemlerden biridir. Bunun yanı sıra ilaç tedavisi de hastalığın iyileşmesinde önemli bir destek olarak karşımıza çıkar. Uzman psikiyatristlerin sık sık kullandığı "Maruz Bırakma" tekniği adı altında uygulanan psikolojik yöntem de obsesif kompulsif bozukluk hastaları üzerinde oldukça etkili bir tedavi yöntemidir.
Obsesif kompulsif bozukluk yaşayan bireyler ile ev, okul, iş yaşamını birlikte sürdürmekte oldukça zor bir durumdur. Bu tarz durumlarda, kişiye farkındalık kazandırarak destek olabilirsiniz. Tüm sakinliğinizi korumanız ve ona bu rahatsızlığı atlatma yolunda yardımcı olmanız ve hastanın kendisini çok daha iyi hissetmesini sağlayabilir.
Hayat kalitesini olumsuz etkileyen psikolojik rahatsızlıkların önünüzde aşılamaz bir engel gibi durmasına izin vermeyin. Doğru tanı ve doğru tedavi ile bu hastalıkların tamamen ortadan kaldırılabileceği hiçbir zaman unutulmamalıdır. Kendi hayat kalitenizi yükseltmek, daha sağlıklı ve daha özgür bir yaşam için lütfen psikolojik destek alın, ertelemeyin!
0 Yorum