Uluslararası bir tanı olarak yer bulmuş olan karşılıksız aşk sendromu bir kişinin, başka bir kişi tarafından sevildiğini düşünmesi olarak tanımlanmaktadır. Sanrıların ve paronayakça düşüncelerin yer bulduğu bu durum Eros Sendromu olarak bilinmektedir.
Karşılıksız aşk sendromu genellikle kadınlarda görülmekle birlikte erkeklerde görülme olasılığı da oldukça yüksektir. Hastalıkta gözlemlenen temel semptom ise aşk acısı çeken kişinin başka bir kişinin kendisine aşık olduğuna dair kuvvetli düşünceler yaşamasıdır. Karşılıksız aşk sendromu yaşayan kişiler genellikle umutsuz aşk olarak tanımladıkları kişiler tarafından sevildiklerini düşünürler. Genel olarak cinsel açıdan tecrübesiz ve utangaç kişiliklerde, sıklıkla ortaya çıkan bu durum, kişinin sosyal yaşamını da yakından etkilemektedir.
İşte karşılıksız aşk sendromu tarihçesi ve sendromun çeşitleri!
Bilimsel ismi Erotomani olan karşılıksız aşk sendromu bilimsel olarak yakın zamanlarda ortaya atılmış bir kavram olarak görünse de bu hastalık ile ilgili yapılan çalışmaların 18. yüzyıla kadar uzandığı bilinmektedir. Karşılıksız aşk sendromu iki şekilde ortaya çıkabilmektedir. Birincil biçim genellikle ani şekilde başlar. İkincil biçim ise daha tehlikelidir ve diğer psikolojik rahatsızlıklarla birlikte görülerek daha ağır bir biçimde kişini hayatını engeller. Genellikle şizofreniyle birlikte ortaya çıkan ikincil erotomani ciddi psikolojik sorunların ortaya çıkması ile anlaşılmaya başlar. Yavaş yavaş oluşmaya başlayan karşılıksız aşk sendromu, ilerlemeye başladığında sanrılar ve halüsinasyonlar da artmaya başlar.
Karşılıksız aşk sendromu (erotomani) belirtileri nelerdir?
En önemli belirti, kişinin bir başka kişi tarafından sevildiğini ve o kişinin kendisine aşık olduğunu düşünmesidir. Bu yönde güçlü, kesin ve değişmeyen takıntılargeliştirerek aslında var olmayan duygular ile ruh dünyasını alt üst etmeye başlar. Bu düşünceler genel olarak kendisinden daha yüksek statüye sahip veya ünlü kişilere karşı olmaktadır.
Karşılıksız aşk sendromu yaşayan kişiler, tipik bir biçimde aşığının kendisini reddetmesini ve görmezden gelmesini aralarında oluşturulmuş şifre olarak algılar. Böylece sanrıları ve inançları daha derinleşen kişiler halüsinasyonlar görmeye de başlar.
Erotomaniye sahip kişiler çok sevildiklerini düşünürler ve sevdikleri kişilerin bunu belli etmemek için onlardan uzak durduğu düşüncesine inanırlar. Bu kişiler, aşığının kendisini delice sevdiği konusunda o denli güçlü bir düşünceye sahip olurlar ki karşı tarafın kendisine bir türlü açılamadığını düşünerek bu oyuna devam ederler.
Karşılıksız aşk sendromu ile başa çıkma yöntemleri nelerdir?
Karşılıksız aşk sendromunun altında yatan asıl sebep, çocukluk yıllarında alınmamış sevgi ve ilgi olabilir. Geçmişte unutulmuş kişiler bu rahatsızlığa çok daha fazla denk gelirler. Kişilerde belirtilerin baş göstermesi sonrasında, alınacak psikolojik destek ile kişilerin gerçek hayatla olan bağlarının güçlendirilmesi sağlanabilir. Kişiler gerekli tedavilerini almazlarsa, zamanla olumsuz durumların yaşanması da muhtemeldir. Bu konuda belirtiler gösterenlerin kesinlikle uzman bir psikolog tarafından değerlendirilmesi ve gerekli tedavi sürecinin vakit kaybetmeden başlaması gerekmektedir.
0 Yorum