Bir ofiste çalışmak bir nevi sanattır! Ofis hayatı dışarıdan görüldüğü gibi her günü aynı olan bir dünya değildir. Bir pembe diziden daha çok entrika döner, mahkeme salonundan daha fazla insan yargılanır ve insanlar sürekli konuşur. Kimi zaman çekilmez olan kimi zaman ise severek çalışılan ofisler çoğunlukla çalışmak için güçlü bir mental sağlık ister. Bu çetrefilli iş hayatında hayatta kalmak zor değildir ama para bir şekilde kazanılmalıdır. Öyleyse çalışma şartları acımasız, iş arkadaşları sevimsiz ve hayatın monoton olabildiği bir dünyada ofisi eğlenceli bir hale getirenlerden mi yoksa mesai saatinin sonunu bekleyenlerden mi olurdun? Testi senin dünya görüşlerini ve kişilik özelliklerini dikkate alarak hazırladık. Sonuçlar acımasız olsa da unutma, ofis hayatı daha acımasız!
-
1 Bir ofiste çalışmaya nasıl bakıyorsun?
-
Tam benlik iş.
-
Kendimi 5 yıl sonra oranın patronu olarak görüyorum.
-
Benim için iş olsun, gerisi fark etmez.
-
Geçinmek için mecbur, iş işte.
-
Pek bana göre sayılmaz.
-
-
2 Kopya çekmek hakkında ne düşünüyorsun?
-
Hayatta çekmem! Kendi emeğimle kazanmak isterim.
-
Çekmeyi tercih etmiyorum.
-
Herkes sürekli kopya çekse de ben az çekerim.
-
Başkaları çekiyorsa ben neden çekmeyeyim?
-
Çekebildiğim her an çekerim.
-
-
3 Karlı bir havada konuşacağın şey ne olur?
-
Havanın ne kadar güzel olduğundan bahsederim.
-
Havanın soğuk, yerlerin kaygan olduğundan bahsederim.
-
Ulaşımın kolay olmadığını söylerim.
-
İlgilendiğim kişiye kahve ısmarlamayı teklif ederim.
-
Kimin karda kayıp düştüğünü anlatırım.
-
-
4 Senin hayat felsefen nedir?
-
Güçlü olmak.
-
Güçlünün tarafını tutmak.
-
Taraf tutmamak.
-
Güçsüzün hakkını savunmak.
-
Güçler savaşını yorucu buluyorum.
-
-
5 İlkokulda ne tür bir öğrenciydin?
-
Çalışkan ve başarılıydım.
-
Suskun bir çocuktum.
-
Hep sınıf başkanı seçilmeye çalışırdım.
-
Dersleri zor bulurdum.
-
Derslerden pek anlamazdım.
-
-
6 Sigara molaları hakkında ne düşünüyorsun?
-
Sigara içenler işi aksatıyor, maksimum 1 kere olmalı.
-
Bazıları mutlaka gereğinden fazla molaya çıkıp başkalarının hakkını yer.
-
Sigara içenler çok kokuyor.
-
Sigara molaları beni rahatsız etmiyor.
-
Sigara içenlerin muhabbetine katılmak isterim.
-
-
7 Patron, işçilerden birinin işe gelmediğini öğrenmiş. Tepkin ne olurdu?
-
Onu şikayet eden ben olurdum.
-
Acaba kimden öğrendi ki?
-
O kişinin sürekli işten kaytardığını fark etmemesine şaşırırdım.
-
Bu işe hiç karışmamak en iyisi.
-
Sanki patronun kendisi sürekli çıkmıyor.
-
-
8 Gelecekten beklentilerin neler?
-
Bir gün kendi işimi kurmak istiyorum.
-
Çok para kazanmak istiyorum.
-
Açıkçası bir türlü elde edemediğim huzurun peşindeyim.
-
Geçinip gitmek istiyorum.
-
Bir gün başarmak istediğim çok büyük hayallerim var.
-
-
9 İş yerinde ilk kiminle arkadaş olursun?
-
En otoriter kişiyle arkadaş olmaya çalışırım.
-
Otoriter kişinin arkadaşıyla arkadaş olurum.
-
İşi öğrenmek için en iyi bilenle arkadaş olurum.
-
Sıcak kanlıyımdır, bir şekilde herkesle arkadaş olurum.
-
Kendi halimde takılırım.
-
-
10 Peki sence bir insanda olması gereken yegane özellik nedir?
-
Çalışma ve ilerleme azmi.
-
İdeallerine ve prensiplerine bağlı kalmak.
-
İletişim becerisi.
-
Şans.
-
Güç.
-
Bir Ofiste Çalışsan Hangi Tipleme Olurdun?
Oluşturuldu-
Test sonucu
Patron yalakası!
Bu dünyayı en reel algılayan kişi sen olmalısın! Söylememize gerek yok ama bir ofiste en sevilmeyen ama en çok arkadaşı olan kişi sen olurdun! Çevreden duyduğun her şeyi patrona söyleyip onun gözüne girdiğin ve mesai saatlerinden sonra sırf patronun gözüne girmek için ofiste kaldığın için iş arkadaşların arkandan sürekli göz deviriyor. Patronla aran iyi olduğu için de kimse karşına çıkmaya cesaret edemiyor. Ruhunu şeytana satmış da olsan ofiste hayatta kalmayı başarırsın, senin karşında şapka çıkarıyoruz ama tabii ki aramızda dedikodunu yaparak!
-
Test sonucu
Dedikoducu!
Senden kesinlikle korkulur. Bazen iki bazen üç yüzlü bazen de tam bir sinsilik içindesin. Bir ofiste hangi lafı kimden kime taşıdığın asla anlaşılmazdı. Ofisin en sevilen kişilerinden biri olman kesinlikle çok ironik. Fakat senin gibi dedikoducular kendileri zarar görmeden bütün ofisi birbirine düşürebilir, yeteneğini gözardı edemeyiz. Bir gün birine "Var ya, burada bir tek sen samimisin" derken yarın diğerine "Bir tek sana her şeyimi anlatabiliyorum" dersin. Sen sinsi bir yılansın! Ortalığı karıştırıp işin içinden "Ben böyle olacağını bilsem ağzımı açar mıydım!" deyip çıkarsın. Bir kahve falıyla da her şeyi unutturursun!
-
Test sonucu
Sessiz!
Sen ofisin ezileni olursun! Senin gibi iyi niyetliler kurtlar sofrasında çiğ çiğ yenir. Mobbing'in alası yapılır, üzerinden dedikodular döner, daha çok iş yapman söylenir, azarlandıkça azarlanırsın. Üzgünüz ama ofis hayatında senin gibi saf ve doğruculara iyi davranılmaz. Bütün streslerini seni azarlayarak atarlar, seni ezerek kendi egolarını okşarlar. Böyle bir durumda en iyisi umursamaz davranmak. İşte bu onları çileden çıkaracaktır! Hepsinden iyi olduğunu onlar da biliyorlar, sana yüklenmeleri bu yüzden. Basbayağı seni çekemiyorlar!
-
Test sonucu
İşkolik!
Bir ofisin kendini en çok paralayanı sen olmalısın! İş arkadaşlarının yaptıkları şeyi ciddiye almamalarına katlanamıyorsun ve seni çok iyi anlıyoruz! O molaları uzattıkça uzatıyor, bireysel konuşmaları dallandırıyor, yemekten yarım saat geç dönüyorlar. Halbuki yapmadıkları iş de sana kalıyor, çalıştıkça çalışıyorsun. Bir ofiste çalışsan canını dişine takar, aldığın parayı hak etmek için işini en iyi şekilde yapmaya çalışırsın. Senin gibilerden kalmadı ve eğer iş arkadaşların arasında teksen bize göre bırak gitsin! Sen daha iyi yerlere layıksın!
-
Test sonucu
Sürekli yakınan!
Bitmedi yakınman! Bitmeyecek de... Hayır, seni memnun etmek mümkün değil. Yemek güzel mi? Neden her gün bu kadar güzel olmuyor? O gün az iş mi var? Diğer günler çok iş vardı. Sen bu dünyaya onu takdir etmeye gelmemişsin. Memnuniyetsiz bir karaktersin. Her gün maaşının azlığından, klimanın soğukluğundan, çalışmaktan bileğinin ağrımasından, patronlardan ve nicesinden şikayet edebilirsin. Senden zarar gelmez ama herkesin modunu itinayla düşüreceğin kesin. Hayattan biraz keyif almak desek? Başını onaylamaz şekilde salladığını görür gibiyiz.
0 Yorum