Herkesin belli bir yaştan itibaren duyduğu “felsefe” kavramı aslında birçok kişi tarafından sadece tanım olarak bilinmekte. Arkasında olan derinlik ve adeta buz dağının görünmeyen kısmı aslında bir hayli etkileyici. Zamanında sadece düşünerek yıllar sonrasında bile süregelmekte olan davranışlar ve durumları çok daha önceden tahmin edip insanın doğasına inen filozoflar takdir edilmeye değerler. Bu konuda pek bir bilgin olmasa da testi çözerek bir filozof olsaydın hangi filozof olurdun bunu öğrenebilirsin!
-
1 Öncelikle hayatındaki sorunlarla nasıl başa çıkıyorsun?
-
Tüm sorunlara göğüs gerer ve gerekeni yaparım.
-
Sorunlar hakkında ne kadar çözüme ulaşmak istesem de sorun hakkında fazla düşünüp dururum.
-
Birini çözsem bile diğer bir yenisi gelecek, akışına bırakırım.
-
Genelde büyük sorunlarımı kendim halledemem ve sevdiklerimden yardım isterim.
-
-
2 Bu özelliklerin arasından hangisi senin için daha baskın?
-
Özgüvenli ve özgür
-
Soğukkanlı ve içe dönük
-
İradeli ve çalışkan
-
Karamsar ve mutsuz
-
-
3 Günlük hayatta ne kadar pozitifsin?
-
İnsanlara ve olaylara her ne olursa olsun olumlu yaklaşma taraftarıyımdır. Pozitiflik bulaşıcıdır.
-
Herhangi bir olay karşısında bana zarar gelmediği sürece sert tavırlar göstermem. En ideal şekilde davranırım.
-
Yaşadığım şeyler iyi bile olsa gidip kötü taraflarını düşünüp moralimi bozarım.
-
Pozitiflik veya negatifliğin benim için bir önemi yok. O an canım ne isterse öyle olurum.
-
-
4 Bu zamana kadar aşağıdaki kavramlardan hangisini daha çok yaşadın?
-
Mutluluk
-
Hüzün
-
Yalnızlık
-
Acı çekmek
-
-
5 Sence mutluluk nedir?
-
Anlık ya da kısa süreli bir durum.
-
İstediğin ve iradeli davrandığın sürece hayatının uzun bir bölümünü geçirebileceğin bir durum.
-
Bilmem, hiç mutlu olmadım ki.
-
Belli anlarda hayata tat katan fakat çok da önemi olmayan bir durum. Öyle ya da böyle her yol sonunda mutsuzluğa çıkar.
-
-
6 Mutluluk durumunu ölçmek istesek?
-
-
7 Düşüncelerinle ne kadar sık baş başa kalırsın?
-
Günümün büyük kısmı düşünmekle geçer.
-
Gün içinde ara sıra kendimle baş başa kalsam da konular hakkında çok kafa yormam.
-
Herhangi bir olay veya konu hakkında pek düşündüğüm söylenemez. Gelişine yaşıyorum da diyebilirim.
-
Ufak ya da büyük fark etmez her konu hakkında detaylıca düşünür ve kafa yorarım.
-
-
8 Sıkıntılı bir durumun ortasında kaldın. Tavrın ne olur?
-
Eğer olay beni etkileyen bir şey değilse karışmam bile.
-
O durumda bir insan üzülecek veya zarar gelecekse hemen öne atılır ve sorunu çözmeye çalışırım.
-
Durum beni etkilesin veya etkilemesin umrumda olmaz.
-
Durum hakkında sebep sonuç ilişkisi kurarak en optimum şekilde tarafsız kalarak olayı çözmeye çalışırım.
-
-
9 Eleştirilere ne kadar açıksın?
-
Objektif bir şekilde olan her eleştiriye açığımdır.
-
Hakaret içeren veya gönderme yapan eleştiriye tahammülüm yok.
-
İnsanlar sev ya da sevme her türlü eleştirirler zaten. Pek önemsediğim bir konu değil.
-
İnsanların beni eleştirmesinden gıcık alırım.
-
-
10 Son olarak, bu dünyaya bir kez daha gelsen nasıl bir hayat yaşardın?
-
Minimalist ve sade bir hayat yaşamak isterdim.
-
Adrenalini sonuna kadar tadabileceğim bir hayat yaşamak isterdim.
-
Sadece sevdiğim şeyleri yaptığım ve başkasına muhtaç olmadan yaşayacağım bir hayat.
-
Dünyayı gezdiğim ve yeni yerler keşfedeceğim bir hayat.
-
Oldukça sosyal ve insanlarla iç içe olabileceğim bir hayat.
-
Şu anki hayatımdan gayet memnunum. Tekrar gelsem yine aynı hayatı yaşardım.
-
Bir Filozof Olsan Hangi Filozof Olurdun?
Oluşturuldu-
Test sonucu
Friedrich Nietzsche!
Her ne kadar her insan gibi iyi veya kötü şeyler yaşasan da sen genellikle karamsar bir açıdan bakıyorsun bu dünyaya. Materyalist şeyler seni bazen mutlu etse de gün sonunda kendi düşüncelerinle baş başa kalıp hayatın anlamsızlığından kendine dem vuruyorsun. Nihilizm felsefesi hiççilik olarak her şeyin anlamdan yoksun olduğunu söylese de bu felsefe senin için bu hayata bir anlam katıyor. Sen Nietzsche'nin de kitaplarında ve sözlerinde bahsettiği o "üstinsan" kavramına tam olarak olmasa da çok yakınsın. Bu özelliklerin ve davranışların sayesinde belki de kimseye ihtiyaç duymayıp kendi kendine yetmeyi çok iyi biliyorsun. Her ne kadar filozoflar karanlık insanlar olsalar da biz senin içindeki o aydınlığı görebiliyoruz!
-
Test sonucu
Albert Camus!
Hayat senin için anlamsız ifadelerle dolu. İnsanların bu anlam arayışı arasında kayboluşu senin için absürt kaçıyor. Albert Camus ile aynı fikirde olup düşüncesel bakımdan benziyorsun. Anlamsız olan dünyada anlam arayışın ile kendini bu dünyanın somutluğundan uzaklaştırabiliyorsun. Bazen gelen vurdumduymazlığın ve gelişine yaşaman insanları hayrete düşürse de sen bu özelliğini çok seviyorsun. Bu hayata bir kere gelmişken anlamın olup olmaması seni ilgilendirmiyor bile. Çünkü sen yaşadığın iyi veya kötü her şeye rağmen günün sonunda kendi yönteminle mutlu olmasını biliyorsun. Camus'un da bahsettiği Sisifos gibi hayatında sana zorluk çıkartan ve sonu bitmek bilmeyen sorunlar olsa da tekrar tekrar göğüs germesini biliyorsun. Sonucunda aynı şeylerle karşılaşsan bile pes etmeyip bu durumda mutlu olman seni çok özel bir insan yapıyor!
-
Test sonucu
Arthur Schopenhauer!
Schopenhauer'e göre dünya bizim mutlu olmamız için tasarlanmadı. Genel olarak karamsar bir kişilik göstersen de eninde sonunda içsel mutluluğa ulaşabildiğini biliyoruz. Bu dünyada somut şeylerden çok duygulara, davranışlara önem vermen seni diğer birçok insandan ayıran bir özellik. Her ne kadar bu karamsar tavırların veya mutlu olma çaban seni yorsa da nihayetinde düşünerek bir şeylere anlam katabiliyorsun. Bu düşüncelerle boğuşman ve hayatını irdelemen sana zaman zaman negatifler katsa da kötü günleri görüp daha iyi günler için hem somut hem de soyut olarak hayatını inşa ediyorsun. Aşırı mutlu olmayı beklemeyerek hem alçakgönüllülük gösteriyor hem de kendine bir savunma mekanizması edinmiş oluyorsun. Bu da senin zekanı ön plana koyuyor!
-
Test sonucu
Emil Cioran!
Sen ciddi anlamda mutsuzluğun kitabını yazmış birisin! Düşüncelerinin artık sende oluşturduğu yükten dolayı dışa vurmayı istiyorsun. Sana birisi bu konuda yardımcı olsun istiyorsun fakat sana yardım edebilecek tek kişinin de kendin olduğunu biliyorsun. Diğer insanların aksine sorunlarından kaçmak yerine o sorunlarını karşına alıp yüzleşmekten ve bunları da dışa vurmaktan asla çekinmiyorsun. Bu da senin ne kadar özgüvenli ve iradeli biri olduğunu gösteriyor. Her ne kadar genel anlamda mutsuz olsan da artık mutsuzluğa bile alışmış ve bu durumdan mutlu olmaya başlamışsın. Hayatın ironilerle dolu olması gibi bu durum da senin için hem komik hem de çarpıcı. Diğer insanların aksine mutlu olmayı beklemek yerine kendi karanlığından beslenip belki yalnız kalarak, belki anlam arayarak belki de düşünerek mutlu olabiliyorsun. Ama bu mutluluk senin için anlık zevklerden başka bir şey ifade etmiyor. Çünkü mutlu olduğun an bile mutsuzluk hakkında düşünüyorsun. Bu ince çizgide gidip gelirken hayatta olmanın hala seni sevindirmesi ve içindeki o yoğun karamsarlığa rağmen gün sonunda mutlak mutluluğa ulaşmayı sadece sen başarabilirsin!
0 Yorum