Beynimizin yaşadığımız anıları ufak tefek değişikliklerle bize hatırlattığı anlar olur, bunu çok garipsemeyiz. Fakat bazen büyük değişiklik yaşamış anılar da hatırlıyoruz. Aslında bunu bilimsel olarak açıklamanın birkaç yolu var. Bir anımızı düşünürken aslında o anı değil de bu olayı son düşündüğümüz zamanı hatırlıyoruz. Bu yüzden her düşündüğümüzde yaptığımız değişiklikle en sonunda tamamen farklı bir anıya dönüşebiliyor. En basit olarak böyle açıklanabilen bu durumu istemli olarak yapmanın yolları da vardır. Hatta aslında hiç olmamış bir olayı yaşadığınıza yemin edecek kadar inanabilirsiniz!
1992 yılında Missouri'de yaşayan Beth Rutherford adında bir kadın, terapisti tarafından yaşamadığı birtakım olaylara inandırıldı. Bu genç kadın bir rahip olan babasının yıllarca ona tecavüz ettiğine, hatta bir seferinde hamile kaldığı için son derece sağlıksız ve hijyenik olmayan yöntemlerle bebeğin düşürüldüğüne bile adı gibi emindi. İddialar kamuya açıklandığında baba rahiplik görevinden istifa etmek zorunda kaldı. Daha sonra kadının tıbbi muayenesinde daha önce hiç hamile kalmadığı, hala bakire olduğu ortaya çıktı. Beth Rutherford, bunun üzerine terapistine dava açtı ve 1996 yılında 1 milyon dolarlık maddi tazminat davasını kazandı.
Anılar ve psikoloji üzerine araştırmalara yapan Dr. Annelies Vredeveldt'e göre bir kişiye "Adamın saçı hangi renkti?" ve "Adamın saçı mavi miydi?" diye sormak arasında çok fark var. "Mavi miydi?" diye sorarak o kişiyi yönlendirmiş olursunuz. Biraz daha üstelediğinizde ya da daha fazla yönlendirici soruya maruz bıraktığınızda kişi bundan şüphe duyar. Hatta en sonunda inanabilir bile!
Bu zihin karmaşası günlük yaşamda birçok olayı etkilediği gibi polis sorgularını da etkilemektedir. Sorgu altındaki kişiden olayı anlatması istenir ve anlatırken yönlendirici sorular sorup zihnini bulandırmamaya dikkat edilir.
Kısacası sahte anıların tehlikeli olduğu durumlar da olabiliyor. Sahte anıyı beyne tamamen yerleştirmek o kadar kolay olmasa da şüpheyi yaratmak oldukça kolay. Bunun için alınabilecek bir önlem var mı derseniz, açıkçası yok. Zihnimiz her an bize fark etmediğimiz oyunlar oynuyor olabilir!
Kaynak: https://staff.washington.edu/eloftus/Articles/sciam.htm |
0 Yorum