Lirik bir dil ile duyguların açığa çıktığı ve bir insanın tüm kalbini açtığı eserleri okumaktan her zaman zevk aldım. Hatta bazıları oldu ki günlerce etkisinden çıkamadım. İşte bu sefer beni gerçekten etkileyen bir kitapla geldim. Goethe’den Genç Werther’in Acıları… Çok okunan klasiklerden olan bu eseri henüz okumadıysanız yazımı inceledikten sonra eminim ki okumak isteyeceksiniz. Keyifli okumalar!
Arka kapak yazısıyla başlayalım:
"Evrensel boyutlara ulaşmış ünüyle bugün dünya edebiyatının en büyük yazarlarından biri sayılan Goethe, henüz yirmi beş yaşındayken yazdığı Genç Werther'in Acıları'nda, kısa bir süre önce Charlotte adlı genç kadınla yaşadığı mutsuz ilişkiden yola çıkmıştı. Edebiyat dünyasına karşılıksız aşk acısıyla intihara sürüklenen "romantik kahraman"ı armağan eden bu büyüleyici mektup-roman, şiirselliği ve yaşama tutkulu bakışıyla okurları mıknatıs gibi kendine çekmişti. Almanya'da dönemin gençliğini etkisi altına alan romanın birçok kişinin intiharına neden olduğu, Werther'in giydiği mavi frak, sarı yelek ve çizmelerin o yıllarda moda hâline geldiği, Napoléon'un bile kitabı sürekli yanında taşıdığı söylenir.
Son derece duyarlı ve tutkulu bir genç ressam olan Werther'in düşsel dostu Wilhelm'e yazdığı mektuplardan oluşan Genç Werther'in Acıları, edebiyatta akılcılığın yerini alan duygusallığın bir başyapıtıdır."
Altını çizmeye doyamadım!
Görüntü, romanın birinci sayfasına ait. Daha ilk satırlarından altını çizeceğiniz, kendinizi bulabileceğiniz tarzda düşüncelerle karşılaşıyorsunuz. Ben, kitabın ilk sayfalarına çok dikkat ederim. Genelde daha en başından kendine çeken bir kitap, bitirdiğinizde derin izler bırakabiliyor. Daha ilk sayfadan sizi kendine bağlayan bu kitap, bitirdiğinizde sizi mutlaka afallatacak.
Altını çizdiğiniz yerlere defalarca dönüp okumamanız işten bile değil!
Mektup mektup!
Mektuplar ve mektup şeklinde yazılan romanlar hep ilgimi çekmiştir. Eğer sizin de öyle ise doğru kitapla karşı karşıyasınız. Kitap, ana karakter Werther'in yaşadıklarını ve duygularını yakın dostu Wilhelm'e yazması şeklinde ilerliyor.
Üstelik kitap iki hafta gibi kısa bir sürede yazılmış! İnanılmaz...
Lirik!
Şiirselliği o kadar ön planda ki bazen öylece durup kurulan cümlenin güzelliğine bakıyorsunuz yalnızca. Duygularını açıkça yazan Werther'e ister istemez bağlanıyorsunuz. Onun nahif düşüncelerinden etkileniyor, onda kendinizi buluyorsunuz.
Peki, ne anlatıyor?
Werther; yaşadığı kentten bunalmış, sade bir yaşam için kasabaya yerleşen ve orada Lotte'ye aşık olan duygusal, genç bir ressam. Ancak Lotte'nin bir nişanlısı var ve anlayacağınız üzere bu aşk imkansız bir aşk. Tabii ki Lotte'nin ona duyduğu ise dostane bir sevgidir. Dolayısıyla karşılıksız aşkın acısını bu kitapla çok iyi anlıyoruz.
Goethe'den parçalar!
Zamanında Goethe de böyle umutsuz bir aşka düşmüş ve şunları söylemiş: "Beni çok etkileyen kişisel durumlardan doğdu Werther. Yaşamış, sevmiş ve çok acı çekmiştim!" Aslında bu mektupların sanki size yazdıldığı hissini açıklayan nitelikte bir söz olmuş.
Goethe, aynı zamanda bir ressam. Tıpkı karakteri Werther gibi! Sanıyorum ki bu yüzden doğa, düşünce ve duygu tasvirleri bu denli güçlü. Kitapta sanata dair düşüncelerinden de bahsetmeyi ihmal etmemiş.
Almanya'da intihar salgını!
Kitap, dönemin gençlerini öylesine etkilemiş ki yayınlandıktan sonra Almanya'da bir intihar salgını başlamış. Hatta bu yüzden kitap bir süre yasaklanmış. Ayrıca o dönem ''Werther gibi giyinme'' modası başlamış, ortalık mavi ceket ve sarı yelek giyen insanlarla dolmuş. Bu bilgiyi kitabı okumadan önce duymuştum ancak yazar karakterin kıyafetlerinden öyle bir yerde bahsetmiş ki o satırları okurken aklıma direkt bu bilgi geldi ve yüzümde bir tebessüm oluştu.
Alıntılar:
- Bazen bir an için kalkıp gitme, bağları koparma cesaretini buluyorum kendimde, keşke nereye gideceğimi bilsem! Herhalde giderdim.
- Böyle mi olmalıydı: İnsanın mutluluğu, aynı zamanda kederinin kaynağı mı olmalıydı? Yaşam dolu doğanın içinde yüreğimi saran içten ve sıcak duygular, beni bir zamanlar öyle sevinçlere boğuyor, çevremdeki dünyayı benim için öyle bir cennete dönüştürüyordu ki; ama şimdi bu duygular, hiçbir yerde peşimi bırakmayan dayanılmaz bir işkence, bana acı çektiren bir hayalet haline dönüştü.
- Dünyada hâlâ bir değer taşıyan topu topu birkaç şey hakkında hiçbir anlayış ve duyarlılığa sahip olmayan insanların bulunması beni çıldırtacak.
Mutlaka okuyun!
Daha paylaşmak istediğim o kadar güzel alıntı var ki! Fakat hepsini yazmam mümkün değil. Ben çok etkilendim, eminim sizin de kalbinizde yer edecek bir eser. Okumanızı tavsiye ederim.
Yorumlarda kitap hakkında düşüncelerinizi belirtebilir, sizi etkileyen yerleri bizimle paylaşabilirsiniz. Sevgiyle kalın!
0 Yorum