Katiline Aşık Olma Hastalığı: Stockholm Sendromu

“Tehlike anında camı kırın!”


İnsan tehlike anında ne yapar? Siz ne yaparsınız? Tehlikeli bir durumla karşılaştığımızda vücudumuzun bize sunduğu seçenekler oldukça kısıtlıdır. Ya kaçıp gitmek ya da donup kalmak… Peki uzun süreli tehlikeli durumlarda başka seçenek var mıdır? Bazı insanlar tehlikeye adapte olurken farkında olmadan kendilerini farklı psikolojik bir durum içerisinde bulabiliyor. Stockholm sendromunda… 

Stockholm sendromu birçok psikolojik rahatsızlığa göre en çok bilinen, birçok filme, diziye, şarkıya konu olmuş bir psikolojik süreçtir. Bu sendrom şöyle tanımlanıyor: Rehinenin, içinde bulunduğu durumda, kendisini rehin alan kişiyle diyaloga geçerek ona kısa zamanda sempati ve empati beslemesiyle oluşan durumdur. Rehine yaşadığı tüm zorlu ve kötü durumu unutur ve rehin alanın yanında yer alır.

Stockholm sendromu adını 1973 yılında İsveç’in başkenti olan Stockholm şehrinde meydana gelen bir banka soygunundan alıyor. Bu soygun 6 gün sürüyor ve soyguncular birkaç banka çalışanı rehin alarak diğerlerinin çıkmasına izin veriyor. Dışarıda her türlü önlem alınırken bu süreçte asıl olay bankada yaşanıyor. Rehin alınan banka çalışanları zaman içerisinde soygunculara karşı sempati duymaya ve empati yapmaya başlıyor. Bu durum soygundan kurtulduktan sonra herkesi şaşırtırken ülkede büyük çaplı bir etki yaratıyor. Banka çalışanları soyguncular lehine ifade vermekle kalmayıp para toplayarak avukat tutuyor, hatta bir rehine nişanlısından ayrılıp soygunculardan biriyle evlenmek istediğini dile getiriyor ve onun hapisten çıkmasını bekliyor.

Stockholm sendromunu psikoloji literatürüne yazdıran kişi psikiyatrist ve suç uzmanı Nils Bejerot’tur. Bu olaydan sonra birçok soygunda bu tür vakalarla karşılaşılmıştır. Stockholm sendromu; aile içi şiddet, ensest, tecavüz olayları, savaşlar, insan ticareti gibi birçok olayda da kendini gösterebilmektedir. Bu rahatsızlık birçok kitap veya filmde romantikleştirilse de aslında olayın iç yüzü kurbanın kendini korumaya alma çabasıdır. Stockholm sendromunun romantik herhangi bir tarafı olmadığını tekrardan hatırlatarak yazımızı sonlandırıyoruz.


Beğendiniz mi? Paylaşmayı Unutmayın!

Sizin Tepkiniz Nedir?

Üzgün Üzgün
0
Üzgün
Komik Komik
0
Komik
Tatlış Tatlış
1
Tatlış
Sinirli Sinirli
0
Sinirli
Şaşkın Şaşkın
1
Şaşkın

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir